GELİR VERGİSİ KANUNUMUZA GÖRE TAM VE DAR MÜKELLEFİYET
1. GİRİŞ :
Bilindiği üzere Gelir Vergisi Kanununu muzda iki tür mükellefiyet bulunmaktadır. Birisi Tam birisi Dar mükellefiyet. Burada şöyle bir husus ortaya çıkmaktadır. Tam mükellefiyette, mükellefler gerek yurt içi gerekse yurt dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilmektedir. Dar mükellefiyette ise mükellefler sadece Türkiye de elde ettikleri kazançlar üzerinde vergilendirilmektedir.
Yazımızda mükellefleri hangi durumlarda tam mükellefiyet, hangi durumlarda ise dar mükellefiyet kapsamına girdikleri; bunların şartları ve sonuçları üzeride durulacaktır.
2. TAM MÜKELLEFİYETİN ŞARTLARI VE SONUÇLARI :
Aşağıda yazılı gerçek kişiler Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilirler:
1. Türkiye'de yerleşmiş olanlar;
Aşağıda yazılı kimseler Türkiye'de yerleşmiş sayılır:
İkametgâhı Türkiye'de bulunanlar (İkametgâh, Kanunu Medeninin 19'uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir);
(202 sayılı Kanunun 2'nci maddesiyle değişen bent) Bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye'de oturma süresini kesmez.) Burayı şu şekilde açıklayabiliriz. Örneğin yabancı uyruklu bay A Türkiye’de sekiz ay otursun, bunun bir ayını da yurt dışında geçirsin; bu durumda bay A Türkiye’de yedi ay oturmasına rağmen, sekiz ay oturmuş kabul edilecektir.
Çünkü bir aylık yurt dışı oturma geçici ayrılma kapsamında olduğundan Türkiye’deki sekiz aylık oturma süresini kesmez. Bu durumda bay A Tam mükellefiyet kapsamında olduğundan, gerek yurt içindeki gerekse, yurt dışındaki istisna kapsamı dışında kalan bütün kazançları üzerinden vergilendirilecektir.
Diyelim ki bay A Türkiye de altı ay otursun, bunun bir ayını da yurt dışında geçirsin. Bu durumda ne olacaktır. Bir aylık yurt dışı oturma; geçici ayrılma kapsamında olduğundan her ne kadar Bay A Türkiye de beş ay otursa da, altı ay oturmuş kabul edilecektir. Ancak bay A Türkiye’de toplam altı ay oturmuş tur .
Bu bağlamda Bay A Türkiye’de devamlı olarak altı ay oturmuş kabul edileceğinden; dar mükellefiyet kapsamına dâhil olacak ve sadece Türkiye’de sadece Türkiye’de elde ettiği istisna dışında kalan kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilen dirilecektir.
Diyelim bay A Türkiye de altı ay bir hafta otursa idi bunun bir ayını yurt dışında geçirse idi bu durumda bay A tam mükellefiyet kapsamında vergilendirilecektir. Bir aylık geçici yurt dışı oturma altı ay bir haftalık oturma süresini kesmeyecektir.
Bu durumda bay A gerek yurt içi gerekse yurt dışında elde ettiği istisnalar dışında kalan kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilecektir.
Aşağıda yazılı yabancılar memlekette altı aydan fazla kalsalar dahi, Türkiye'de yerleşmiş sayılmazlar:
Belli ve geçici görev veya iş için Türkiye'ye gelen iş, ilim ve fen adamları, uzmanlar, memurlar, basın ve yayın muhabirleri ve durumları bunlara benzeyen diğer kimselerle tahsil veya tedavi veya istirahat veya seyahat maksadıyla gelenler;
Tutukluluk, hükümlülük veya hastalık gibi elde olmayan sebeplerle Türkiye'de alıkonulmuş veya kalmış olanlar
Yukarıda sayılanlar sadece Türkiye de elde ettikleri istisnalar dışında elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilecek olup, ayrıca yurt dışında elde ettikleri istisnalar dışında kalan kazanç ve iratlar üzerinden de vergilendirilmezler.
2. (202 sayılı Kanunun 1'inci maddesiyle değişen bent) Resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye'de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları (Bu gibilerden, bulundukları memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısıyla Gelir Vergisi'ne veya benzeri bir vergiye tabi tutulmuş bulunanlar, mezkur kazanç ve iratları üzerinden ayrıca vergilendirilmezler.)
Bu durumda olan Türk vatandaşları Gerek Türkiye’de gerekse Türkiye dışında elde ettiği istisnalar dışında kalan kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilecektir. Ancak bulundukları memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısıyla Gelir Vergisi'ne veya benzeri bir vergiye tabi tutulmuş bulunanlar, mezkûr kazanç ve iratları üzerinden Türkiye de ayrıca vergilendirilmeyeceklerdir.
3. DAR MÜKELLEFİYETİN ŞARTLARI VE SONUÇLARI :
(2361 sayılı Kanunun 2'nci maddesiyle değişen madde) Türkiye'de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler sadece Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler
(1137 sayılı Kanunun 1'inci maddesiyle değişen bent) Dar mükellefiyete tabi kimseler bakımından kazanç ve iradın Türkiye'de elde edildiği aşağıdaki şartlara göre tayin olunur:
1. (2574 sayılı Kanunun 1'inci maddesiyle değişen bent) Ticari kazançlarda; kazanç sahibinin Türkiye'de işyerinin olması veya daimi temsilci bulundurması ve kazancın bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla sağlanması (Bu şartları haiz olsalar dahi iş merkezi Türkiye'de bulunmayanlardan, ihraç edilmek üzere Türkiye'de satın aldıkları veya imal ettikleri malları Türkiye'de satmaksızın yabancı memleketlere gönderenlerin bu işlerden doğan kazançları Türkiye'de elde edilmiş sayılmaz.
Türkiye'de satmaktan maksat, alıcı veya satıcının veya her ikisinin Türkiye'de olması veya satış ektinin Türkiye'de yapılmış olmasıdır. İş merkezinden maksat ise, iş bakımından muamelelerin bilfiil toplandığı ve idare edildiği merkezdir.
2. Zirai kazançlarda: Zirai faaliyetlerin Türkiye'de icra edilmesi;
3. Ücretlerde:
a) Hizmetin Türkiye'de ifa edilmiş veya edilmekte olması veya Türkiye'de değerlendirilmesi;
b) (2361 sayılı Kanunun 3'üncü maddesiyle değişen fıkra) Türkiye'de kain müesseselerin idare meclisi başkan ve üyelerine, denetçilerine tasfiye memurlarına ait huzur hakkı, aidat, ikramiye ve benzerlerinin Türkiye'de değerlendirilmesi;
4. Serbest meslek kazançlarında: Serbest meslek faaliyetlerinin Türkiye'de icra edilmesi veya Türkiye'de değerlendirilmesi;
5. Gayrimenkul sermaye iratlarında: Gayrimenkulün Türkiye'de bulunması ve bu mahiyetteki mal ve hakların Türkiye'de kullanılması veya Türkiye'de değerlendirilmesi;
6. Menkul sermaye iratlarında: Sermayenin Türkiye'de yatırılmış olması;
7. (4369 sayılı Kanunun 81/C-1 inci maddesiyle değişen ibare Yürürlük; 1.1.1999) Diğer kazanç ve iratlarda:(*)
Bu kazanç veya iratları doğuran işin veya muamelenin Türkiye'de ifa edilmesi veya Türkiye'de değerlendirilmesi;
Bu maddenin 3'üncü, 4'üncü, 5'inci ve 7'inci bentlerinde sözü edilen değerlendirmeden maksat, ödemenin Türkiye'de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa, Türkiye'de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılmasıdır.(*) (Değişmeden önceki ibare) Sair kazanç ve iratlarda:
ADNAN UYAR
VERGİ DENETMENİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder